Pages

14 Nisan 2014 Pazartesi

Sıcak Çikolata



Marketlerde satılan sıcak çikolata karışımlarını bir türlü sevemedim. Hayatımdaki en güzel sıcak çikolatayı İstanbul Çengelköy'de "Çikolata&Kahve" isimli küçük, sıcacık bir butik çikolatacıda içmiştim. Kırmızı biberlisinden, kara biberlisine aklınıza hayalinize gelebilecek her türlü el yapımı çikolata mevcut. Birbirinden güzel tablolarla, gramafonlarla süslü bir mekan. O kadar küçük ki sadece 3 tane küçük masa ve bes, altı tane tabure var. Genellikle kapıda sıra beklemek zorunda kalıyorsunuz. Ama beklediğiniz her saniyeye değer. Benim için bir masal diyarı bu şirin dükkan. En son bu yaz gittiğimizde iki sokak ileriye yeni ve büyük bir yer açma hazırlığında olduklarından bahsettiler. "Hayırlı olsun" dedim ama içim buruldu. Sanki hep böyle kaldıkça, insanlar bir bardak sıcak çikolata veya kahve için bekledikçe kıymet kazanıyordu. Daha rahat, geniş, herkesin gelebileceği bir mekan kaliteyi de düşürür mü diye endişe ettim. İnşallah bir dahaki İstanbul seferinde yeni mekanı ziyaret edip size fikirlerimi anlatırım.

İşte bu güzel mekanda içtiğim sıcak çikolata tezgah önünden görebildiğim kadarıyla toz karışımla değil de, ganaja benzer sıvı bir şey katılarak yapılıyordu. Ben de pastadan artan ganajla aynı tadı yakalamaya çalıştım vee bingooooo! :) Gerçekten yudum yudum erimiş çikolata tadında harika bir içecek oldu. Biz çok beğendik. Umarım siz de beğenirsiniz. Deneyecek olanların şimdiden ellerine sağlık.


Malzemeler: (3 kupa için)

50 gram çikolata
50 gram krema
3 bardak süt
Arzu ettiğiniz kadar toz şeker

Yapılışı:

Önce bir ganaj hazırlayın. Kremayı ısıtıp kaynama noktasına gelince altını kapatın ve çikolataları ilave edin. Biraz soğuyup özleşmesi için bekleyin. Benim gibi pasta hazırlarken ganajı biraz fazla hazırlayıp onu da kullanabilirsiniz. Sütü bir cezve yahut küçük bir tencerede ısıtın. Ganajı ve arzu ettiğiniz kadar şekeri ilave edin. Kaynayınca altını kapatın ve bardağa alın. Arzu ederseniz üzerini çırpılmış krem şantiyle, erimiş çikolata ile süsleyebilirsiniz. Ben kalori miktarını daha da arttırmamak adına sade servis etmeyi tercih ettim. Çikolata tadında olsun hayatınız, sevgiyle...

Sarmal Pasta


Bu çok şık ve lezzetli pastaya hangi ismi vereyim bilemedim. Yıllardır yaptığım ve çok iltifat aldığım, yüzünüzü güldürecek bir tarif. Normal pastalardaki gibi kekim kabardı mı, düzgün kesebildim mi derdi yok. Rulo pasta gibi fırın tepsisine yapıyorsunuz ve sonra cetvel yardımıyla kesiyorsunuz. Kelepçeli bir kek kalıbına diziyorsunuz. Bekleme sürelerini saymazsak yarım saat harcıyorsunuz. Gelelim tarifimize:

Malzemeler:

Kek için:

4 yumurta
1 bardak toz şeker
yarım çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı portakal suyu
4 kaşık kakao
2 bardak un
1 kabartma tozu
1 vanilya

Krema İçin:

2 paket krema
1 bardaktan bir parmak eksik pudra şekeri (miktarı damak tadınıza göre ayarlayabilirsiniz)
Muz
Beyaz çikolata, fıstık, fındık

Yapılışı:

Önce kekimizle başlıyoruz. 4 yumurtayı ve toz şekeri karışım beyazlaşıp kabarıncaya kadar çırpın. Sırasıyla sıvı malzemeleri, sonra katı malzemeleri ekleyin. Yağlı kağıt serilmiş büyük bir fırın tepsisine dökün ve birkaç kez tepsiyi tezgaha vurup her yere eşit dağılmasını sağlayın. Önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında pişinceye kadar yaklaşık 25 dakika pişirin.

Krema için; hazır kremaları ve pudra şekerini bir kaba alıp mikser yardımıyla çırpın. Soğuması için buzdolabına alın. Bu aşamada arzu ederseniz hazır krem şanti de kullanabilirsiniz.

Kekimiz pişince üzerine bir havlu örtün ve yarım saat ılımasını bekleyin. Pastamıza şekil vermek için kelepçeli bir kek kalıbına veya çembere ihtiyacımız olacak. Ama benim fırınım çok küçük. Kelepçeli kalıbım için yeterli kek çıkmayacaktı. Bu yüzden düz tabanlı büyükçe bir kaseye dizdim. Biraz tereddüt ettim ama gayet güzel çıktı kalıptan. Ne demişler, mutfakta çareler tükenmez :) Bir cetvel yardımıyla kekinizi 5 veya 6 parçaya uzunlamasına olacak şekilde kesin. Keserken kalıbınızın yüksekliğini esas almalısınız.



Sırasıyla kestiğiniz kekler kalıba döşenir. Kek bir defa döşendikten sonra bir spatula yardımıyla kremayı sürün. Muz, çikolata, kuruyemiş yani ne arzu ederseniz paylaştırın.


Kabınız kek ve kremayla dolana kadar bu işlemi tekrarlayın. Kremadan biraz artmış olacak. Tavsiyem bir gece pastayı bekletmek. Vaktiniz olmazsa 3,4 saat de yeterli olacaktır zannediyorum. Ertesi gün pastanızı benim gibi bir kalıba yaptıysanız ters çevirin veya kelepçeli bir kalıpsa yavaşça dışını çıkartın. Kalan kremayla pastanızı sıvayın. Arzu ederseniz en üstüne süzgeçle kakao eleyebilirsiniz. Çok yakışıyor. Ben bunu doğumgünü için yaptım. Her zaman kullandığım ganaj tarifiyle üzerine yazı yazdım ve kenarlarını süsledim. Bundan sonrası tamamen sizin hayal gücünüze kalmış yani. Afiyet olsun, sevgiyle...


13 Nisan 2014 Pazar

Katıklı Ekmek

Üniversitede okurken çok kısa bir dönem yurtta kalmıştım. Yurt hayatı her ne kadar bana göre olmasa da en güzel şey birçok şehirden gelen insanlarla tanışmak, onların kültürlerini öğrenmekti. Antakya'lı bir arkadaşımın annesinin ara ara gönderdiği erzak kolisiyle Antakya mutfağına hayran kalmıştım. O koliden çıkan birbirinden güzel yöresel yiyeceklerin içinde en güzeli katıklı ekmekti kuşkusuz. O zamanlar tarif almayı akıl edemedim nedense. Sonra yıllarca unutamadım tadını. Bir gün televizyondaki bir programda Hatay mutfağını tanıtırlarken tekrar rastladım ve hemen not aldım. Programda hatırladığım kadarıyla fırından aldıkları ekmek hamurunu kullanmışlardı. Yani bu büyük bir kolaylık biliyorum ama evde yaptığım her şey benim içime daha çok sindiği için hep kendim hamur mayaladım. Arzu ederseniz siz fırından aldığınız ekmek hamuruyla da yapabilirsiniz. Ayrıca bu katıklı ekmek Antakya'da bir nevi yerel lahmacun. Şekil itibariyle de lahmacun gibi. Ama ben evde yaptığım için pizza gibi geniş bir fırın tepsisinin içinde yapmayı tercih ediyorum. Siz dilerseniz küçük küçük açarak lahmacun şekli de verebilirsiniz. Deneyecek olanların şimdiden ellerine sağlık.



Malzemeler:

Hamur için:
1 bardak ılık süt
1 bardak ılık su
1 paket kuru maya
1 kaşık toz şeker
1 kaşık tuz
Yarım bardak sıvıyağ
Aldığı kadar un

Harcı İçin:
Bir kase lor peyniri
2 soğan
1 kase acı biber salçası
1 kase susam
2 kaşık çörek otu
1 çay bardağı zeytinyağı
1 kaşık tuz
Karabiber, kekik, kırmızı biber, kimyon

Yapılışı:

Öncelikle her zaman yaptğınız gibi ılık sütle maya ve toz şekeri karıştırıp 15 dakika bekletin. Sonra sırasıyla sıvı malzemeleri ilave edip aldığı kadar un ilavesiyle yumuşak bir hamur yoğurup en az yarım saat dinlendirin.

Harcı için, zeytinyağı ve küçücük doğradığınız soğanları kavurun. Soğanlar pembeleştiğinde biber salçasını da ilave edip birkaç dakika çevirin. Burada eklediğiniz salçanın kalitesi birebir lezzetini etkiliyor. Mümkün olduğunca katkısız, özlü, ev tipi bir salça kullanmanızı tavsiye ederim. Sonra peyniri ve kalan malzemeleri ekleyip altını kapatın. Biraz ılımasını bekleyin. Arzu ettiğiniz her baharatı istediğiniz miktarda bu tarife ekleyebilirsiniz. Çok keskin tatları sevmediğim için benim tercihim baharatı az tutmak.

Mayalanan hamurunuzu yağladığınız tepsiye elinizle yayın. Sonra parmaklarınızla hamura delikler açın. Böylece harcınız hamurun daha derinlerine inecek. Harcın tamamını ekleyip önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında hamur pişinceye kadar yaklaşık 35, 40 dakika pişirin. Afiyet, şifa olsun....


6 Nisan 2014 Pazar

Pratik Mayasız Poğaça



Ani gelen misafirler için birebir bu tarif. Çay suyunu koyuyorum, demlenene kadar yapıp fırına atmış oluyorum. Mayalı poğaçalardaki gibi bekleme derdi yok. Hamuru yoğuruyorsunuz ve hemen şekil veriyorsunuz. Yaklaşık 20, 25 dakika içinde pişiyor. Biz eşimle bu poğaçayı diğer mayalı tariflerden daha çok seviyoruz. Diğer bir güzelliği de 3 gün tazeliğini koruması. Malum mayalı tarifler ertesi güne kaldığında tadı kaçar. Gelelim tarife:

Malzemeler: (Yaklaşık 30 adet küçük poğaça)

150 gram tereyağ (arzu ederseniz margarin de kullanabilirsiniz)
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta (sarısı dışına, akı içine)
1 tatlı kaşığı tuz
1 kabartma tozu
2 kaşık sirke
Aldığı kadar un (Yaklaşık 4 bardak)

Yapılışı:

Yumuşak tereyağ ve tüm sıvı malzemeleri elinizle karıştırın. Un ve kabartma tozunu ilave edip yumuşak, ele yapışmayacak bir kıvam alana kadar yoğurun. İçine arzu ettiğiniz bir malzemeyi koyup şekil verin. Ben peynir kullandım. Peynir seçiminde hep 2 çeşit peyniri karıştırmayı tercih ediyorum. Mesela bu sefer yagsız lor peyniri ve yağlı keçi peynirini karıştırdım. Eriyen türde bir peynir kullanmanız lezzetini epey arttıracaktır.

Ayırdığınız yumurta sarısını üzerine sürüp önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında üzerleri kızarana kadar yaklaşık 25 dakika pişirin. Afiyet olsun, sevgiyle...






4 Nisan 2014 Cuma

Çilekli Krema

Keşke bu kremanın kokusunu internette paylaşmanın bir yolu olsaydı. Daha önce yaptığım "çamur kek"lerin üzerini bu kremayla süsledim. Şunu koysam şöyle yapsam diyerek doğaçlama ortaya çıktı bu tarif. Gerçekten çok güzel oldu. Herkesin beğenisini alınca buraya da eklemeye karar verdim. Herhangi bir kek veya pastada kaplama kreması olarak çok başarılı bir tarif. Ben yaklaşık 20 kapkekin süslemesinde kullandım. Dilerseniz gramajları arttırıp pasta kreması olarak da kullanabilirsiniz.



Malzemeler:

100 ml. krema
1 çay bardağı beyaz çikolata
1 çay bardağı çilek sosu
1 paket krem şanti

Yapılışı:

Kremayı tencereye alın. Kaynamaya başladığı an hemen kapatıp çikolataları ilave edin. Yaklaşık 1 saat buzdolabında bekletin. Ganajımız koyulaşmaya başlayacak. 1 çay bardağı çilek sosunu ve krem şantiyi ilave edip birkaç dakika mikserle çırpın. Mis gibi beyaz çikolata ve çilek kokulu kremaniz hazır.

Çilek sosu tarifini daha önce "çilek soslu keşkül" tarifinde anlatmıştım. Çilek, dut gibi meyvelerin alındıktan bir gün sonra tatları kaçıyor malum. Ertesi güne kalan meyveleri biraz şekerle karıştırıp fırına atıyorum. Yaklaşık 20 dakika sonra fırından alıyorum. İçine bir çay kaşığı tereyağ ve birkaç damla limon suyu ilave edip blenderdan geçirip kavanozlara koyuyorum. Buzdolabında birkaç ay tazeliğini koruyor. Eğer sosunuz yoksa çilek reçelinizi blenderdan geçirerek de hemen hemen aynı tadı yakalayabilirsiniz.

Afiyet olsun, sevgiyle....

Közlenmiş Domates Çorbası



Klasik domates çorbasına göre çok daha aromalı, misafir ağırlamaya uygun bir tarif. Sebzeleri daha önce fırında közleyerek yaptığınız için kendisine has kokusu ortaya çıkıyor.

Malzemeler: (6-8 kişilik)

1 kilo domates
1 soğan
2 diş sarımsak
Birkaç dal taze kekik
3 kaşık zeytinyağı
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı un
6-7 bardak su (Arzu ederseniz bir bardağını süt koyabilirsiniz.)
Karabiber, tuz

Yapılışı:

Önce fırın kabınıza yağlı kağıt koyun. Sırasıyla büyük halkalar şeklinde doğradığınız soğanları, sarımsakları, ikiye ayırdığınız domatesleri ve taze kekiği ekleyin. Üzerine 3 kaşık zeytinyağını dökün. Tuzunu da ilave edip 200 derece ısıttığınız fırında yaklaşık yarım saat sebzeler közlenip yumuşayana kadar pişirin.


Tencereye tereyağ ve unu ilave edip unun kokusu çıkıncaya kadar kavurun. Közlediğiniz sebzeleri de ilave edip blender yardımıyla pürüzsüz bir kıvama ulaşana kadar ezin. Suyunu, baharatlarını ekleyin ve bir taşım kaynatın. Arzuya göre kaşar peyniri rendesiyle servis yapın. Şifa olsun...


Followers